Düşler görülmek ister...
Mavi;
Sonsuzluğa uzanan ferahlık ve mutluluk veren,
dinlendirici, gizemli renk.
Mavi; Işığın ilizyonu…
Uzun zaman olmuştu elime bir kitap alıp okumayalı. Okumayı severim ama kolay kolay konsantre olamıyorum. Bu nedenle de çabucak sıkılıveriyorum. Pek çok kitap başladıktan kısa süre sonra tekrar devam edilmek amacıyla yarım kalmış başlangıçlar taşır. Bir kitabı okumaya devam edebilmem için kitabın beni içine çekmesi, tabir yerindeyse sarıp hapsetmesi gerekir. Dedim ya; aksi halde dağılır giderim. Ama şimdi size kapağından bir bölümü sunacağım bu kitap bunu yapabildi. Evet, beni çekti ve sanki “oku beni” , “yapraklarımı çevir” , “kelimelerimde dolaş” nidalarıyla adeta “cesaretin varsa” diye meydan okuyarak sokuldu ve tutup beni derinlere çekti… Geç buluştum belki onunla ama belki de “tam zamanıydı”. Ve henüz tanışmayan var ise aranızda, tanıştırayım; Zülfü Livaneli ve Serenadı…
Aşk, o sihirli kelime, o büyüleyici, sıcak, çekici, sevindiren ve hüzünlendiren kelime… Baş döndürücü bir gizemin tek kelimelik tılsımı gibi… Aşk; sevgilinin dudağında bir su…
Ogün Şanlısoy 2011 yılında müthiş bir albüme imza attı. Bu gün bu albümü burada dile getirmemin nedeni halen büyük bir beğeniyle dinliyor olmam. Bir sanatçıyı sanatçı yapan şeyin ne olduğunu gözler önüne seren bu dev yapıtı bu sıralar öyle sık dinler oldum ki “bununla ilgili düşüncelerimi mutlaka yazmam lazım” dedim kendi kendime. Ve şimdi; size söylemek zamanı geldi. Tabiki benim anladığım ve sizin anlayacağınızı düşündüğüm şekilde…
"Sahte domateslerle filemizi doldururken. Sahte çiçekleri, üzerine koku serpilmiş çiçekleri yolluyorken sevgililer. Sahte aşklar alıp sahte aşklar satarken. Gerçek özgürlük yaşanabilir mi? " – Alıntı
İlki 2003 yılında Coca Cola sponsorluğunda düzenlenen ve Çatalca'daki İstanbul HAzarfen Havaalanında gerçekleşen Rock N Coke için geri sayım başladı. Bu yıl da oldukça hareketli ve eğlenceli geçeceğe benzeyen etkinlik ayrıca oldukça sıcak geçeceğe benziyor…
Bu öğre taşındı: http://4season4people.wordpress.com/
Bazen aklımıza öylesine cümleler takılıverir. Aslında öylesine değillerdir, anlamları üzerinde düşününce ortaya çıkan şeylerdir. Ama söylendiğinde bir tür sayıklama gibi gelir kulağa…