Bu günlerde maviyle bozdum sanırım kafayı. Gri binaların daralttığı odamın üzerime gelen duvarlarından bir çeşit kaçış gibi penceremde mavi göğün kalıntıları…
Düşler görülmek ister...
Bu günlerde maviyle bozdum sanırım kafayı. Gri binaların daralttığı odamın üzerime gelen duvarlarından bir çeşit kaçış gibi penceremde mavi göğün kalıntıları…
Anlatmanın zor olduğu zamanlara dair yazılmış bir söylev…
Arslan yürekli olmak nedir? Nasıl bir yüreğe arslan yürekli denir? Ne demektir bu?…Bu gün bu bir paylaşım sitesinde gördüğüm bir fotoğraf ve altındaki yazı beni çok etkiledi. Fotoğrafı ve altındaki yazıyı olduğu gibi paylaşıyorum.
Merhaba Dünya diyesi geliyor insanın Bukowski okuduktan sonra. Çatlak bir şairin kelimelerinin gizeminde yolculuk ettikten sonra insan kafasını kaldırıp dünyaya baktığında yediği tokatın etkisinden bir kaç saniyede ancak sıyrılabiliyor. Hem döver gibi hem sevişir gibi yazan, çiğnediği tütünü suratına tükürürcesine kelimeleri kullanan biri bence. Açık ve net, neyse o!
Yaşamak için nefes almak gerek,
sevmek için dokunmak,
anlamak için dinlemek gerek,
ve mutlu olmak için özgürce hissetmek gerek…
Efendiler, hanımefendiler, tanışlar, tanımamışlar; beni aklınızda şekillendirip canlandırmayınız! Beni olduğum gibi, hatalarımla, doğrularımla görünüz. Zira ben; aklınızın dışında bir var oluşla dünyaya geldim. Tıpkı; sizler…
Bir Ağustos 2013 akşamında aldım bu kitabı; “YEDİNCİ GÜN”.
Bir başka Ağustos günüydü üzerine not aldım bu satırları…