“Evet biz, kayıp kentin oyuncak askerleriydik zamanda,
İsmail KAYA
Kağıttan gemilere bindik deli yüreklerimizle hırçın okyanuslarda,”
Düşler görülmek ister...
“Evet biz, kayıp kentin oyuncak askerleriydik zamanda,
İsmail KAYA
Kağıttan gemilere bindik deli yüreklerimizle hırçın okyanuslarda,”
Merhaba Dünya diyesi geliyor insanın Bukowski okuduktan sonra. Çatlak bir şairin kelimelerinin gizeminde yolculuk ettikten sonra insan kafasını kaldırıp dünyaya baktığında yediği tokatın etkisinden bir kaç saniyede ancak sıyrılabiliyor. Hem döver gibi hem sevişir gibi yazan, çiğnediği tütünü suratına tükürürcesine kelimeleri kullanan biri bence. Açık ve net, neyse o!
Bir piyanonun tuşları…