Düşler görülmek ister...
Yazmak istiyorum. İçimdekileri beyaz bir kağıdın üzerine boşaltmak. Bir şeyleri düzeltme adına değil; buna ümidim kalmadı zaten artık. Sadece rahatlamak adına. Rahatlayıp hafiflemek. Çünkü zaten ne değişiyor ki! Hayat halen siyah-beyaz. Çünkü gözlerimiz halen kapalı ve arada gördüklerimiz ışığın aldatıcı ilizyonundan ibaret…
Nedir özgürlük? Yenir mi içilir mi? Elle tutulur gözle görülür mü? Acı mı verir mutluluk mu? Masal mıdır gerçek mi? Var mı yok mu?… Takılır sorular bazen akıllara en beklenmedik anlarda. Öy anlar olur ki en beklenmedik düşünceler geçer akıllardan. Düşünür durur insan ellerini alır başının etrafına, başı elbette o ellerin arasında…işte yine böyle sorularla dolu geçmiş bir günden kalma bir not buldum karaladığım kağıtların arasında…
"Sahte domateslerle filemizi doldururken. Sahte çiçekleri, üzerine koku serpilmiş çiçekleri yolluyorken sevgililer. Sahte aşklar alıp sahte aşklar satarken. Gerçek özgürlük yaşanabilir mi? " – Alıntı