Değişiyor üzerimizdeki pelerin, gündüz yerini geceye teslim ediyor, yollar bekliyor aşklar bekliyor yeni bir günün şafağında umut bekliyor. Yalnızlığın rıhtımı hınca hınç doluyken, vapurlar bir…
Düşler görülmek ister...
Değişiyor üzerimizdeki pelerin, gündüz yerini geceye teslim ediyor, yollar bekliyor aşklar bekliyor yeni bir günün şafağında umut bekliyor. Yalnızlığın rıhtımı hınca hınç doluyken, vapurlar bir…
Şafağın kızıllığında beklemek…
İnternette dolaşırken gördüğüm bu resim de oldukça etkileyici geldi. Hissettirdiklerini yazmaya çalıştım diğer yazmaya çalıştıklarım gibi.
Hani bir ressam gibi alsam fırçayı elime ve çıplak tuvalinde gezinse parmaklarım ağır aksak ritimlerinde dolaşsam melodilerin ve o melodileri renk renk akıtsa parmaklarım biraz…
Devasa kanatlı bir kapı ve önünde genç bir hanımın yer aldığı bir fotoğrafın uyandırdıkları…
Günaydın herkese…
Sus, konuşmak istemiyorsan eğer, fakat bir kaç dakika dahi olsa değsin gözlerin gözlerime yeter… Bak, deryalar içerisinde yüzer gibi bana, kadehinin kızıllığında dalmış gibi hülyaya,…
Daha önce mektubu yazan sevgilinin gözünden okuduğumuz şiire bu kez yanıt yazacak olanın yerine koyuyoruz kendimizi. Heyecanla sevgilisinin mektubuna yanıt yazmaya çalışan aşık kadın ya da aşık erkek…Tabii ki yine bir resimden ilhamla…
Aşkından mektup almış genç bir kadın, kırlara uzanmış okumakta…Yine bir resim ve üzerine yazılmış bir şiir. Ancak bu şiir mektubu okuyan değil de yazan aşığın gözünden bakarak yazılmaya çalışılmış.