Karanlıktı,
üşüyordum
sordum: gittin mi?
ses gelmedi…
İ.Kaya 25.06.2014 13:58
Karanlıktı,
üşüyordum
sordum: gittin mi?
ses gelmedi…
İ.Kaya 25.06.2014 13:58
Özetle; sussam, konuşmasam…detaya inersek;salt kendim olduğum için…?
İçinizdeki üzüntüye rağmen kuşlar mı cıvıldaşıyor hala? Belki bir şakadır hepsi…
Öldüğümüzü hissettiğimiz anlar vardır. Veya her şeyimizin yitip gittiğini sandığımız, düşündüğümüz anlar…
Nasıldır bir meleğin sesi? Tarif edebilir misiniz? İşte ben biricik eşimin o meleksi sesini tarif için yazdım bu satırları; elimden geldiğince…
Değişiyor üzerimizdeki pelerin,
gündüz yerini geceye teslim ediyor,
yollar bekliyor aşklar bekliyor
yeni bir günün şafağında umut bekliyor.
Yalnızlığın rıhtımı hınca hınç doluyken,
vapurlar bir bir limandan ayrılırken,
mendilini yar için yar sallıyorken,
dünya üzerimize ipekten şal seriyor.
İ.Kaya 24.06.2014 18:12
Şafağın kızıllığında beklemek…
İnternette dolaşırken gördüğüm bu resim de oldukça etkileyici geldi. Hissettirdiklerini yazmaya çalıştım diğer yazmaya çalıştıklarım gibi.
Hani bir ressam gibi alsam fırçayı elime
ve çıplak tuvalinde gezinse parmaklarım
ağır aksak ritimlerinde dolaşsam melodilerin
ve o melodileri renk renk akıtsa parmaklarım
biraz mavi eklesem biraz yeşil,
biraz toprak rengi ve serpiştirsem,
saçlarını turkuaz rengi ile renklendirsem,
omuzlarına serpsem güneşin ışıltılarını.
Hani diyorum, bir ressam gibi,
yavaşça şekillendirsem seni,
renk renk duygulara boyasam
yine de sen gibi kokmazdı…
İ.Kaya 19.06.2014 15:34