“Tozdan bir zerre gibi durdum karşında
İsmail KAYA “Bir çiğ tanesi”
her yerdeydim ve hiç bir yerde aslında…”
Düşler görülmek ister...
“Tozdan bir zerre gibi durdum karşında
İsmail KAYA “Bir çiğ tanesi”
her yerdeydim ve hiç bir yerde aslında…”
“Kızıl dudaklarında durmuş zaman
İsmail KAYA
Tükenirken nefesim an be an…”
“Merhaba ipek saçlı ejderha,
İsmail KAYA “Mavinin yedi tonu”
taç yapraklı güneş ılık rüzgar merhaba,”
“Sessizce savrulan bir yaprak gibi
İsmail KAYA
kıvrılarak düşüyor toprağa bedeni
biliyor nice çiçekler açacak bu topraklarda
vatan sağolsun derken tükeniyor nefesi…”
Uzun zaman sonra yeni bir şarkı… Şunları anlatıyor;
“Tılsımlı baharları olur kır çiçeklerinin,
İsmail KAYA
Yağmurları bekleyen zamanlarındayım mevsiminin…”
“Bir adam var
İsmail KAYA
gözleri çakmak çakmak”
Yollar var önümde,
İsmail KAYA
Uçsuz bucaksız yollar,
Gün doğumundan gün batımına,
Yollar var önümde…
-İyi misin dostum? Canın sıkıkın gibi!
-Doğru… biraz canım sıkkın…
-Nedir seni böyle düşüncelere iten?
-İnsan olmak!
“Bir kütüphanede tozlar içinde yıllardır
İsmail KAYA
El değmemiş bir kitap gibi hissediyordu kendini.
Sağından solundan çekilip alınırken diğerleri
Bilselerdi keşke yapraklarında ne mucizeler gizliydi…”