hani duruyorsun ya öylece,
saklı kalmış bir hazine gibi köşede,
Düşler görülmek ister...
hani duruyorsun ya öylece,
saklı kalmış bir hazine gibi köşede,
DÜŞLEDİĞİM BİR KELEBEĞİN RÜYASI Süzülerek odama dolan ışıkta, dans eden bir kelebek gibi, kanatları rengarenk şafakta, ruhun özgür fısıltısı gibi. Aşkın ta kendisi…
Şafağın kızıllığında beklemek…
İnternette dolaşırken gördüğüm bu resim de oldukça etkileyici geldi. Hissettirdiklerini yazmaya çalıştım diğer yazmaya çalıştıklarım gibi.
Hani bir ressam gibi alsam fırçayı elime ve çıplak tuvalinde gezinse parmaklarım ağır aksak ritimlerinde dolaşsam melodilerin ve o melodileri renk renk akıtsa parmaklarım biraz…
Sus, konuşmak istemiyorsan eğer, fakat bir kaç dakika dahi olsa değsin gözlerin gözlerime yeter… Bak, deryalar içerisinde yüzer gibi bana, kadehinin kızıllığında dalmış gibi hülyaya,…
Daha önce mektubu yazan sevgilinin gözünden okuduğumuz şiire bu kez yanıt yazacak olanın yerine koyuyoruz kendimizi. Heyecanla sevgilisinin mektubuna yanıt yazmaya çalışan aşık kadın ya da aşık erkek…Tabii ki yine bir resimden ilhamla…