İyi işleri iyi düşünceler üretir. Kaynak iyi ise sonuç her zaman “iyi” dir.İyi olmak için bir çift kanat gerekmez. İnsanın tek ihtiyacı bazen sadece, rüzgarı…
Düşler görülmek ister...
İyi işleri iyi düşünceler üretir. Kaynak iyi ise sonuç her zaman “iyi” dir.İyi olmak için bir çift kanat gerekmez. İnsanın tek ihtiyacı bazen sadece, rüzgarı…
18 Şubat 2015 de yazdığım küçük bir yazı.
Mavi bir adamın düşüydü kırmızı…
ala inanmayan ama falı pek bir falı seven insanlarız. Şahsen kahve içtikten sonra “yaw bir baksak ne var ne yok” diyebilen insanlardan biriyim(Utandım şimdi 🙁 .
Oldukça ince bir mesaj.
Çok uzun zamandır bunun gerçekleşmesini bekliyorduk. Yollarda neredeyse ecel terleri döküyorduk. Özellikle yaz dönemlerinde yapış yapış, vıcık vıcık, neredeyse üst üste yapılan yolculuklar mı dersiniz; yol cengaverlerinin yolculara ağalık, paşalık taslayıp köle muamelesi yaptığı zamanlardan mı bahsedersiniz. Sonuçta bu yolculuğa uzun süre katlanan hemen herkesin çocuklarına anlatacağı hikayeleri vardır…
Gitmek istediklerinde tutamadıklarımızdır onlar
ve sonra hasretle dönüşlerini beklediklerimiz..
Her şeyden önce bir insan ve vatandaş olarak düşünme ve düşündüklerini dile getirme hakkıma dayanarak konu hakkındaki naçizane fikirlerimi yazmak istedim.
Kendini kaybetmekle ilgili bir şey bu. Ya da bulmaya çalışmakla ilgili. Yoksa neden boyamaya çalışsın ki bir insan çiçekleri. Neden mutluluk renkleri serpiştirmeye çalışsın çevresine. Belki sadece kendi içselliğinde bir yolculuğa çıkmak, vurduğu her fırça darbesiyle kendini keşfetmekle ilgili. Şiir yazmayı denemek gibi veya şarkı söylemeyi denemek. Ama bunu yaparken alışıla gelmiş kelimeler kullanmak. Henüz söylenmemiş sözleri aramak. Çiçekleri boyamak gibi işte…
Bu devirde kadın olmanın zorluklarını görüp anlayabilmek için kadın olmaya hiç gerek yok. Biraz empatiyle kadınlarımızın yaşadığı zorlukları, sıkıntıları görmek mümkün. Bu gün hala “eğitim” konusu bile başlı başına bir sıkıntıyken zaten ne söylense boşuna oluyor. Evet; eğitimsiz, ataerkil bir yaşam biçiminin getirileri ve götürülerini yaşamakta zamanımızın kadınları ve elbette biz erkekleri…