Bilinmezlik! Her zaman insanları içine çeken kara bir delik gibidir. İçeri girmek istersin, bulmak istersin! Bilinmeyeni bilmek, görmek ve bilinmeyene dokunmak istersin. İlk olmak istersin! Çünkü özel olmak istersin! Eğer bir de neyi nasıl aradığını biliyorsan durum daha da zevk verici bir hal almaya başlar çünkü çoğu kez aradığından farklı şeylerle; sürprizlerle karşılaşırsın. İçinde bulunduğumuz 2012 yılı bizler için işte böylesi bir gizeme gebe…
Evet, yanlış duymadınız. Yeni aldığınız bilgisayarı üzerindeki işletim sistemi ile almak durumunda kaldıysanız işletim sistemini iade edebiliyorsunuz. Ülkemizde işletim sistemi iadesiyle tanışalı uzun zaman olmadı. Ancak pek çoğumuz böyle bir durumda ne yapması gerektiğini bilmiyor. Sadece üzerindek işletim sistemine yüzlerce dolar ödeyerek aldığımız bilgisayarımızın işletim sistemini nasıl iade ederiz? Buradaki yazılar işletim sistemi iadesi ile ilgili izlemeniz gereken yol hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayacak ve ileride satın alacağınız bilgisayarların işletim sistemlerini iade ederek ödemeye mecbur bırakıldığınız işletim sistemi bedelini geri almanıza yardımcı olacaktır.
Gece tüm kasvetiyle çökmüşken üzerimize, sevgi olmasaydı neye yarardı yıldızlar gökyüzünde…
iPhone 4S te karşımıza çıkarak 2011 yılının son aylarında ön plana çıkan Apple ın Siri sine Microsoft tan güçlü bir rakip geldi. Verdiği yanıtlarla Siri yi ürküten Ziggy nin performansı çok konuşulacak gibi görünüyor…
Tarih 31 Ekim 2006 . Kırıntılar adlı bloğumda Aklıma gelen bir söz başlığı altında yazmışım: “Bilgi peşinde koşmak okyanusta kulaç atmaya benzer; önce tutunacak sağlam bir yer bulmalısın” diye. Şimdi tarih çizelgesinde 2012 yılının ilk ayının ikinci gününü geride bırakırken ve yeni umutlarla yeni yıla “yeniden” yeni bir başlangıç yapıyorken bu söz üzerinde durmak istedim…
JS/Redirector.NIH truva atı virüsü bir arkadaşınızdan Forward edilmiş gibi geliyor. İçerisinde sizi yönlendiren bir bağlantı var. Siz bu bağlantıyı tıkladığınızda virüs işlevini gösteriyor.
Yılmaz Özdil! Nasıl bir adamsın sen ya?! Nasıl bir insansın. Neden azdır senin gibiler? Hay dilin, kalemin çok yaşasın! Bu kadar cuk diye oturur kelimeler, bu kadar inceden acıtır bir kalem. Anlayanı tabiki! Abim benim ya! Bir kez daha saygı duydum…
Hürriyet gazetesinin web sayfasında öyle bir fotoğraf var ki adeta “Atatürk yaşasaydı Fransa’ya nasıl bakardı?” sorusuna yanıt oluyor gibi.
Geçen haftalarda kanal D de yayınlanan Öyle bir geçer zaman ki adlı TV dizisinde çok güzel bir sahne ile karşılaştım. Dizinin 50. bölümünde dizideki adıyla Renan Bilek gitarıyla Deep Purple dan çok güzel ve unutulmaz bir şarkı söylüyordu…
NationalGeographic dergisinin web sayfasının bu ay için verdiği takvimli masaüstü resmi masaüstünüze güzel bir hava verecek….
