“Bir kütüphanede tozlar içinde yıllardır
İsmail KAYA
El değmemiş bir kitap gibi hissediyordu kendini.
Sağından solundan çekilip alınırken diğerleri
Bilselerdi keşke yapraklarında ne mucizeler gizliydi…”
Düşler görülmek ister...
“Bir kütüphanede tozlar içinde yıllardır
İsmail KAYA
El değmemiş bir kitap gibi hissediyordu kendini.
Sağından solundan çekilip alınırken diğerleri
Bilselerdi keşke yapraklarında ne mucizeler gizliydi…”
Bu sabah yine internetten okuduğum, paylaşım sitelerinde gördüğüm şehit haberleri üzerine hislerimi anlatmak için yazdım bu satırları. Sürç-i lisan ettiysem affola!
Masallara inanır mısınız? Yada şöyle sorayım. Halen masallara inanır mısınız? Çoğunuzun cevabının hayır olduğuna eminim. Ama inanın! Masallar gerçektir! Kırmızı başlıklı kız masalında kırmızı başlığıyla temsil edilen kızın masumiyeti, kötü kabul edilen kurtların mevcudiyeti kadar gerçektir. Bu noktada asıl inanılası olmayan şey bir insanın, sadece varolmak, beslenmek amacıyla avlanan bir kurt gibi kötü kalpli olabileceğidir aslında. Asıl akıl almaz olan budur…
“Bir şiir olmalısın insanın dudaklarından düşürmek istemeyeceği.
İsmail KAYA
Ya da bir şarkı; insanın kalbinin ritmiyle yalnızca kendisine söyleyeceği….”
“Hüzün denizinin kıyısında yüreğim,
İsmail KAYA
Ayaklarımda lastik terlikler,
Ruhum dört mevsim…”
“Mavi göğün altında,
İsmail KAYA
Mavi denizlerin kıyısında,
Mavi gülüşleri olan
Mavi ruhlu insanlardık.”
Cumhuriyetimizin 93. yılını kutladığımız Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun!
“Kendi varlığından mutlu olmuyorsa insan
İsmail KAYA
Bir başkasının varlığı yetmez hiç bir zaman…”
“Evet biz, kayıp kentin oyuncak askerleriydik zamanda,
İsmail KAYA
Kağıttan gemilere bindik deli yüreklerimizle hırçın okyanuslarda,”
“Aşk ile gördüm O’nu, bir düşün suretinde
İsmail KAYA
Düş oldum, düşün oldum aşk ile mey içinde.”
“Uykusuz bir gecenin sancıları içinde
İsmail KAYA
hafif bir esintinin uçuşturduğu gölgeler…”