“Aşk ile gördüm O’nu, bir düşün suretinde
İsmail KAYA
Düş oldum, düşün oldum aşk ile mey içinde.”
Düşler görülmek ister...
“Aşk ile gördüm O’nu, bir düşün suretinde
İsmail KAYA
Düş oldum, düşün oldum aşk ile mey içinde.”
“Uykusuz bir gecenin sancıları içinde
İsmail KAYA
hafif bir esintinin uçuşturduğu gölgeler…”
“Buz dağının kralı aldı eline asasını,
İsmail KAYA
davet etti öfke diyarının efradını,”…
“Mavi bir kubbeyle çevrilmişti düşlerim…”
İsmail KAYA
Martılar gibi olabilir mi mutluluklar? Çığlık çığlık…
Yo hayır! Aşkın tanımını yapmak haddim değil. Çünkü zaten tanımı herkes için değişebilir. Tarifsiz bir duygu olduğunda ise sanırım hemen herkes benimle hemfikirdir…Bu, bu yazdıklarım, nasıl desem?!… aşka dair…
“Zaman kırılıyor ince bir çizgi gibi
dağılıyor tüm belirsizlikler bir sis gibi…”
Gece ile gündüz arasındaki bağ kalktığındaNe kalır geriye asıl olandan başkaYere ve suya hükmüyle birleşir yollarDönen zaman dahi durur sonunda.Bir balık gibi yüzdüğün sulardaDalgalar seni…
Bir balığım, gözlerin de O takıldığım ağlar Çırpınırken (ben) ellerinde Mavi denizler ağlar. İsmail KAYA 19.05.2016 10:00 Görsel kaynağı için burayı tıklayın.
Evren mucizelerle dolu. Bazen oturup gün ışığında süzülen toz zerreciklerinin dansına takılıyor gözlerim. Dönüşlerinde bile öylesine muazzamlıklar hissediliyor ki. Gelişigüzel mi dönüyorlar diye soruyorum kendime. Açıkçası inanmıyorum kendime verdiğim cevaba. Hayır diyorum, gelişigüzel olamaz. Tıpkı gözlerindeki parıltı gibi toz zerreciklerinin de dönüşünde bir ihtişam var. Kendine özgü. Evrenin merkezi zannederken insan kendini, gözlerini gördüğünde boşluğa düşüveriyor sanki. Başka pek çoklarına da oluyordur eminim. Hayır efendim; toz zerrecikleri mavi bir büyünün etkisinde olmalı…sonsuzluğa giden.