19 Mart 2008 sayıklaması

Keşke gitar akordlayabilmek kadar kolay olsaydı hayata yön verebilmek, onu düzenleyebilmek…



 

 Gitarınızı alırsınız elinize, bir düzene uydurursunuz tüm tellerin seslerini… Her bir tel belirli ölçülerde uyum sağlar diğerine… ama bir yere kadar. Eninde sonunda senin düzgün basabilme kabiliyetin işin içindedir…

Bir çekiç düşünün. Heykel yontabilmek ve bir sanat eseri oluşturabilmek için ideal olsun. Ama her ayrı elde ayrı ışıldayacaktır her ne kadar her defasında kendiyle aynı da olsa…

Bir insan düşünün… iyi okusun iyi yazsın. İyi konuşup iyi anlatsın. Hatta o kadar iyi olsun ki her kulakta aynı çınlasın…

Kendimizi ifade edebildiğimiz ölçüde varız. Anlamaya çalışmak kadar anlatmaya çalışmak da bu yüzden büyük önem taşıyor. “Ben söyledim” diyip kenara çekilmek ayrı “ben söyledim ve anlatmaya çalıştım” demek ap ayrı. Bir insana olmadığı bir şey olduğunu söylediğimizde aslında başka bir şey söylemek istemiş olabiliriz. Bu yüzden yanlış anlaşılmamak için daha iyi anlatmaya çalışmak gerekir. Ama bu da yeteneklerimizle sınırlı galiba. O halde; var mıyız, yok muyuz? Kendi adıma; olmadığım gerçeğini kabullenebilecek kadar yok olabilirim sanırım…

Beni anladınız mı?

İsmail KAYA – 19 Mart 2008 tarihli Yahoo! 360 blogumdan alınmıştır.

Bu konuda bir fikriniz mi var?

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.