Gol, su, elektrik

IT çalışanları son dakika golü yemekten hoşlanmazlar! Bırakın onları, hiç kimse son dakika golü yemekten hoşlanmaz. Aslında bu gibi durumlar buradaki adreste oldukça güzel anlatılmış ama bir de ben örneklerle açıklamak istedim. Düşünseniz; şirkette işinizi bitirdiniz, çıkışta arkadaşlarla sözleştiniz ve bunun verdiği heyecanla toparlanmaktasınız. Birden masanızın telefonu acı acı çalıyor…

Birim amiriniz, şefiniz, patronunuz vb. arıyor ve diyor ki ” … bey/bayan lütfen çıkmayınız az sonra bir toplantıya girmemiz gerekiyor!”

Evet evet, ne oldu bir şey mi oturdu boğazınıza? İşte size son dakika golü, hoşlandınız mı?

İşte IT çalışanları da bundan pek hoşlanmazlar. Ama işin tuhafı sanki patronlar, birim amirleri, yöneticiler veya yönetmeyi sevenler her ne hikmetse özellikle onlara gol atmayı severler. Oysa bu golün yol, su , elektrik faturası gibi kendilerine döneceğini kestiremezler. Nasıl döner bu gol kendilerine?

Senaryo 1:

-Ahmet bey lütfen satış ekibimizde yeni başlayan … hanıma bir bilgisayar ayarlayınız ve e-mail hesabını açınız…

-İyi de sayın patroncuğum. Bunun için gerekli donanım ve yazılım ihtiyaçlarına sahip değiliz. Maalesef yeni bir cihaz ve yeni lisanslar almamız lazım !!

-Ne kadar sürer?

-Şimdi önce araştırma, fiyatlandırıp teklif olarak alınması aşaması ve size sunulması. Eğer o sırada tatilde vb. olmazsanız sanırım en kısa zamanda yanıtlayıp onay verirsiniz. En iyi ihtimalle 3-4 günü bulacaktır çünkü bunlar geldikten sonra bir de cihazın kurulacağı yere ağ kablosu vb. çekilmesi işlemleri var. Çünkü birim mevcut haliyle bu yeniliği kaldırmaz. Keşke planlarınızdan haberimiz olsaydı!..

-!!!###

Senaryo 2:

-Ahmet bey, Mustafa beyin hesabı halen açık oysa 3 gün önce işten ayrıldı!

-Sahi mi? Ben iş seyahatinde sanıyordum. Ne İK dan ne de sizlerden herhang bir bildirim almadığımızdan hesabı halen açıktır. Kapatalım mı?

-##$$½

Elbette yukarıdaki senayro 2 aslında genelde IT nin yönetimi “bakınız bu arkadaş işten ayrıldı hesabını ne yapalım?” şeklinde uyarısı şeklinde gelişse de bu tarz örnekler yaşanır, yaşanabilir.


 

Bir de IT ciler mail atarlar! Evet evet hani şu müşterilerin özenle okuyup yanıt verdiğiniz maillerine benzer maillerden atarlar onlar da. Amaa nedense onların mailleri görülmez! Görülse de okunmaz! Okunsa da zaten anlaşılmaz! Saatlerce düşüp müşterinin ne anlatmak istediğine kafa yoran anlamadığında telefon açıp soran satış elemanları, muhasebeciler hiiç oralı olmazlar!

Örnek mi?

Mail: “Arkadaşlar dün sunucuya şöyle bir program kurduk. Şu şekilde ayarlarını yaparak bu amaçla kullanabilirsiniz. Başlangıçta falanca birimdeki arkadaşlar kullanacaklar ardından tüm ağda aktifleşecek.”

Sonra ITci dolaşırken biri sorar: -Aaa Ahmet bey sizi görmek ne güzel, masaüstümde böyle bir program var bu nedir?

-Mailimi görmediniz sanırım. Bu program şu şekilde kullanılıyor bu işe yarıyor…

-Ay olur mu hep görürüm maillerinizi! Teşekkürler bilgi için…

Ahmet bey başka masaya geçer orada da benzer bir tablo: Bu program ne işe yarıyor? Herkes kullanabiliyor mu?

Ahmet bey dumur!

Ahmet bey yine mail yazar. Bu kez maillerin sunucu bakımı nedeniyle falanca saatlerde çalışmayacağını bildirir. O saatler geldiğinde telefonu çalar:

-Ahmet beeyy! Maillerim çalışmıyor!

-Ahmet bey sorun mu var?

-Ahmet bey karşı taraf mail gönderemiyor? Ay galiba ben de gönderemiyorum bağlantım koptu.

Sonunda Ahmet bey işini yapabilmek için telefonunu kapatır! Eh artık siz düşünün!


Ahmet bey bilgisayarları kontrol etmek amacıyla masa masa dolaşır gerekli gördüğünde. İşi budur çünkü. Ancak kontrol amacıyla bir bilgisayarın başına oturduğunda patronu kendisini ilk kez görüyormuş gibi sorabilir:

-Hayrola Ahmet bey bir sorun mu var?

-Ooo Ahmet bey satışa mı taşındınız?

Ahmet bey: – Yav işim bu değil mi? arada kontrol etmek falan!… puf neyse…

Ahmet bey diyelim ki bir bilgisayarda güncelleme yapacak veya bir  kontrol gerçekleştirecek. Bu sebeple bilgisayar başına gittiğinde rica minnet Ayşa hanımdan bilgisayarını kontrol edebilmek için izin ister. En son kontrolü yaklaşık bir hafta önce yapmıştır. Periyodik olarak haftada bir bilgisayar başından bakmayı uygun görmektedir. Böylece hem varsa kullanıcının şikayetini dinleyebilecek hem sistemi yerinde gözlemleyebilecektir.

Ama sanki kullanıcının iyiliği için yapmıyormuşçasına bir tepki alır.

-Ayy ama şimdi işim var 5 dk sonra gelin lütfen.

5 dk sonra:

-Ayy ama olmadı ki yetişmedi siz en iyisi 20 dk. sonra gelin.

20 dk sonra:

-Buyrun. Çok uzun sürer mi?

-Umarım sürmez!

Bu sırada Ayşe hanımın telefonu çalar:

-Ayy aman ya bakamam ki şimdi. Ahmet bey bilgisayarımda yine sorun var.

-(Çüş!) Öhö! Sorun yok Ayşe hanım, kontrol ediyorum sadece! Var mı bir sorununuz siz söyleyin…Neyse en iyisi ben artık sizin bilgisayrınıza sorun olduğunda gelip bakayım. Artık acil işiniz olduğunda kaç gün çalışamadığınızı da o gün dile getirirsiniz…

Bu konuda bir fikriniz mi var?

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.