Amy nin ölüm nedeni uyuşturucu değilmiş!

Bir süre önce bir yıldız kaydı ancak arkasında bıraktığı ışığı henüz sönmüş değil. İzi halen gökyüzünü aydınlatırken bizler ardından bıraktığı izi konuşmaya devam ediyoruz…

 

Bazı insanlar yaşamlarıyla hayatımıza renk katarlar. Bazıları ise öldüğünde değer kazanır ve hakettikleri üne ulaşırlar. Pek adil değildir – hatta hiç değildir – ama yine de bu dünyanın işleyişi malesef bu şekildedir. Birilerini yaşıyorken takdir etmek, övgülerde bulunmak nedense pek zor gelir. Fakat o kişi öldüğünde durum değişir. Amy gibi sansasyonel ve farklı bir yaşam tarzı olan kişilerde bu sıklıkla görülür. Yaşarken “öcü”, “uzak durulması gereken”, “kötü örnek” şeklinde tanımlanabilen insanlar öldüklerinde sanki “örnek sanatçı” oluvermişlerdir de herkes onlardan bahseder. Halbuki öncelikle o insanlardaki farkı yaşıyorlarken görmek ve anlamak; hatta farklı oldukları için “yaşam süresi içinde” hakettikleri değeri vermek gerekir. Amy bu konuda malesef tek olmayacak ama dilerim ki pek çoğumuzun düşünce ve yaşam sistemini değiştiren ışığı onun vasıtasıyla görebiliriz…

Amy Winehouse’un ölümünün nedeni ardında uyuşturucu olduğu düşünülmüş, daha çok bu konunun üzerine gidilmişti. Bu gün burada okuduğum habere göre ise ölüm nedeni uyuşturucu değilmiş. Buna çok da şaşırdığımı söyleyemeyeceğim. Çünkü ölümü ile ilgili daha önceki yazımda bu dünyada uyuşturucudan daha tehlikeli şeyler olabileceğinden bahsetmiş (Burayı tıklayarak bu yazıya ulaşabilirisiniz), aslında herkesin bildiği ana nedenlerin altını çizmeye çalışmıştım. Evet gerçekten şaşırmadım. Ölüm nedeninin alkol olduğunu söyleseler buna da şüpheyle bakarım çünkü alkol ve uyuşturucu sadece bir insanın kullandığı araçlardır. Asıl neden ise asla bunlar değildir. Asıl neden bu araçların kullanımına sebebiyet veren faktörlerdir. Ama elbette bu konuda konuşmayı uzmanlara bırakmak gerek, ben sadece nacizane fikirlerimi dile getiriyorum.

Teoman gibi; bana göre değerli bir sanatçının kısa süre önce müziği bıraktığına ve ardından sinemayı da bıraktığına dair haberleri okuduk, hakkında konuştuk, yazdık. Eğer Teoman gibi bir sanatçı sadece ülkemizdeki müzik sektörü -veya “şan şöhret sektörü” demek belki daha doğru olur-  için “üstümü başımı kirletmeyeceğim. Ortalık çok çamurlu. Olay bu kadar aslında. diyorsa, bu ülkenin dışında yer alan ama her haliyle ülkemizi yönlendiren kocaman dünyanın sahte ışıklarıyla renklenen yaşam tarzlarının insanlar üzerindeki etkisini yadsımamak gerekir. Hatta bu yaşantıya erişmeye çalışan insanlar için birbiri ardına TV programları hazırlamayı ve bundan gelir elde etmeyi dahi başlı başına intihar nedeni olarak görmek herhalde abartı olmayacaktır. Kimi insan duygusal bir film izlerken gözünü bile kırpmazken kimi insan ise çok önemsiz, duygusuz görülebilecek bir sahnede dahi göz yaşı döker. Her zaman söylediğim ve üzerinde durduğum “insanların bir olduğu”, ancak asla “tek olmadıkları” düşüncemin altını çizerek; insanları sahte yaşamlara karşı bilgilendirmenin ve insanların yalnız olmadıkları gerçeğinin altını çizmenin üzerinde duruyorum. Bir yerlerde okuduğum bir söz aklımdan çıkmıyor “yalnız olduğunu düşünen başkaları olduğu sürece kimse yalnız değildir”.

Amy gibi aykırı yaşayan ve yaşamlarına bir trajedi şeklinde son veren(verilen) sanatçı ve insanların ölümlerinin ardında konuşulmasının nedeni belki de budur. Onlar unutulmaması, unutturulmaması gereken insanlardır; hem hayatları hem de ölümleriyle. Tıpkı Defne Joy Foster(Allahtan rahmet dilerim, nur içinde yatsın tüm ölmüşlerimiz) gibi…

Bu tür haberler okuyunca neden kendime engel olamayıp bir şeyler yazma gereği duyduğumu bilmiyorum. Haddim olmayan şeyler söylediysem özür dilerim.

Bu konuda bir fikriniz mi var?

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.